Duruş bozukluğu, çoğu zaman gündelik hayattaki alışkanlıklar neticesinde gelişir. Duruş bozukluğu yaşayan bireylerin büyük bölümü daha ciddi sağlık sorunlarına yol açmadığı sürece bu durumu fark etmez. Basit önlemler alarak duruş bozukluğunu düzeltmek ve devamında gelişebilecek sağlık sorunlarından kaçınmak mümkündür.
Duruş bozukluğu, çeşitli nedenlerden dolayı vücudun dengeli duruşunun bozulmasıdır. Hatalı duruş pozisyonları kaynaklı iskelet sistemi problemleri, kas ve eklem deformasyonları gelişebilir. Fiziksel aktivite yoğunluğu düşük hayat tarzına sahip olmak vücudu destekleyen kasların zayıflamasına neden olabilir. Ancak duruş bozukluğu bazı sporlardaki duruş pozisyonundan da kaynaklanabilir. Örneğin; kriket, beyzbol, yol bisikleti gibi uzun süre eğik duruş gerektiren sporlarla uğraşan kişilerde, çeşitli postür bozulmaları gözlemlenebilir. Kişinin gündelik yaşam rutini, genetik yatkınlık, anne karnındaki gelişim sürecindeki aksaklıklar duruş bozukluklarının meydana gelmesinde rol oynayan diğer faktörler olarak sıralanır.
Duruş bozukluğu semptomları kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Üst sırtta ağrı, boyunda ve omuzlarda yanma hissi en yaygın belirtilerdir. Ağrı, rahatsızlığın oluşumundan itibaren geçen süreye bağlı olarak vücudun alt kısımlarına yayılabilir. Bozukluğun meydana geldiği bölgelerdeki kas spazmları ile eşzamanlı yorgunluk hissi oluşabilir.
Duruş bozukluğuna sebep olan nedenler ağırlıklı olarak kişinin küçük yaşlardan itibaren edindiği alışkanlıklarla ilişkilidir. Uyku pozisyonu duruş bozukluğunun gelişmesinde rol oynayabilir. Örneğin yüksek yastık ile uyumak, boyun kaslarının normalden çok daha fazla baskıya maruz kalmasına yol açabilir. Baskı sonucunda boyun bölgesinde aşırı eğrilme ya da düzleşme gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Uyurken boynu destekleyen, yüksekliği kişiye uygun yastık kullanılması önerilir.
Vücudun üst bölümünün ileriye, kalça kısmınınsa geriye doğru çekilerek uzun süre ayakta durulması, çeşitli duruş bozukluklarının meydana gelmesindeki bir diğer nedendir. Zira dikey konumda olması gereken vücut çizgisi, kötü duruş nedeniyle bozulur. Benzer durum, ideal oturma pozisyonuna dikkat edilmemesi halinde de gözlemlenebilir. Çalışma sandalyesinde ya da koltuğunda saatlerce oturulduğu takdirde omurgada çeşitli sorunlar oluşabilir.
Günümüzde akıllı cihaz kullanımının beraberinde getirdiği duruş bozukluğu rahatsızlıkları da dikkat çekici boyutlardadır. Görüşme esnasında telefonu baş ve omuz hizasında tutmak için alınan pozisyon ya da tablete bakarken uzun süre kafayı öne eğmek kasların fazla gerilmesine neden olabilir. Bu tip hatalı duruşlar baş ağrısına ve omurga problemlerine neden olabilir. Bunların yanı sıra kas ya da kemik güçsüzlüğüne neden olan hastalıklar ve eklem hipermobilitesine neden olan bağ doku hastalıkları da duruş bozukluğunun gelişmesinde rol oynayabilir.
İş yerinde, evde ya da dışarıda yürürken farkında olmadan yapılan birçok hareket, duruş bozukluğuna sebep olabilir. Toplumda en sık karşılaşılan duruş bozukluğu türleri şunlardır:
Halk arasında kamburluk adıyla bilinen kifoz, omurganın anormal biçimde öne eğrilmesi durumudur. Eğrilme nedeniyle sırt olması gerektiğinden çok daha kavisli hale gelir. İleri yaş grubuna dâhil bireylerde görülme sıklığı daha fazladır. Osteoporoz, kamburluğa sebep olan etkenler arasında yer alır. Kemik erimesine ilaveten omurlardaki dejenerasyon da bu tür duruş bozukluğuna sebep olabilir. Daha genç kişilerde ise çocuk felci, enfeksiyon, Scheuermann hastalığı, kemoterapi ve radyoterapi kaynaklı kifoz oluşumu gözlemlenebilir.
Bel bölgesinin içe doğru eğrilmesi durumunu ifade eder. Hiper lordoz tanısı koyulmuş kişiler, ayağa kalktıklarında geriye yaslanmış gibi görünür. Uzun süre hareketsiz kalmaktan dolayı sırtın alt bölgesindeki kasların zayıflaması bu duruş bozukluğunun ortaya çıkmasında etkilidir. Yetişkinlerde obezite, hamilelik ve çeşitli nöromusküler hastalıklar da bel çukurunun artmasının nedenlerindendir. Hiper lordoz, genç yaş gruplarında ağır sırt çantası taşımak gibi fiziksel nedenlere bağlı olarak da gelişebilir.
Boynun doğal eğriliğini kaybetmesi sonucu oluşur. İleri yaş gruplarında gözlemlenen intervertebral disklerdeki dejenerasyonu nedeniyle gelişebilir. Boyun düzleşmesi ayrıca anne karnındaki bebeklerde gelişen omurga gelişim problemleri sonucunda meydana gelebilir. Osteoporoz, araba kazası ve spor yaralanmalarına bağlı gelişen şiddetli travmalar da en yaygın oluşum nedenleri arasındadır.
Omurga eğriliği olarak da isimlendirilen skolyoz, gençlerde ve çocuklarda sık görülen bir duruş bozukluğudur. İlerleyen yıllarda ciddi hareket kısıtlılığına yol açabilen rahatsızlık, omurların sağa/sola eğrilmesi ya da kendi etrafında dönmesi ile gelişir. Skolyoz, omurga hattında asimetrik görünüme sebep olur. Bazı hastalarda erken dönemde hiçbir belirti göstemeyebilir. Doğumsal bozukluklarının yanı sıra müsküler distrofi gibi kas hastalıkları, Marfan ve Ehler Danlos sendromları, yaralanmalara bağlı travmalar da omurga eğriliğine yol açabilir.
Akıllı cihaz ve bilgisayar kullanımındaki yoğunluk nedeniyle günümüzde sık gözlemlenen duruş bozukluklarından biridir. Baş, vücudun dikey orta çizgisinden önde konumlanır. Boyun kaslarında zayıflama, yüksek yastıkta uyumak, uzun süre araba kullanmak ileri kafa duruşunun gelişimini tetikleyebilir. Basit bir test yardımıyla kolayca tanı koyulabilecek bu bozukluk, boyun ve sırt bölgelerinde ağrıya ve baş ağrısına neden olabilir.
Duruş bozukluğu tedavisinin planlanabilmesi için doktor tarafından tanı konması gerekir. Tanı koyma aşaması, çeşitli görüntüleme yöntemlerinin kullanımını ve elle muayene prosedürlerini içerir. Kişide duruş bozukluğuna bağlı gelişen rahatsızlığın türü ve derecesi belirlendikten sonra ideal tedavi yönteminin uygulanmasına geçilir. Sürecin bu aşamasında, rahatsızlığın derecesine göre ileri rahatsızlıklarda cerrahi operasyon yapılabilir. Eğer rahatsızlık çok ileri değilse fizik tedavi uygulanabilir.
Duruş bozukluğuna bağlı kas ve eklem rahatsızlıklarının belirtilerini azaltmak için hayat tarzı değişiklikleri önerilir. Ayakta dururken, otururken veya yatarken omurganın kendine özgü “S” şeklini bozacak pozisyonlardan kaçınmak için doğru yastık ve yatak seçimi yapılmalı, ayak şekline uygun rahat ayakkabılar giyilmelidir. Çalışma alanını ergonomik hâle getirmek için bilgisayar ekranı yükseltilmeli, dik oturmayı destekleyen sandalye kullanılmalıdır. Akıllı cihaz ya da bilgisayar kullanımı esnasında başı uzun süre eğik pozisyonda tutmamaya özen gösterilmelidir. Yoga, pilates gibi sporlar kişinin vücut farkındalığını artırması ve kasların güçlenmesine yardımcı olması nedenleriyle özellikle erken dönem duruş bozuklukları için önerilir.